Kenan İmirzalıoğlu

''Yakışıklılık veya güzellik neticede Allah vergisi olan bir şey kişinin övünebileceği bir şey değil çünkü kendi yaptığınız bir şey değil. O size hediye edilmiş, siz bunun üzerine ne koyuyorsunuz zekanızla, aklınızla, emeğinizle... //Kenan İmirzalıoğlu

Kaçış Planı

''Doktorlar, hakkında çok az şey bildikleri hastalıkları tedavi etmek için çok iyi bilmedikleri ilaçları hiçbir şey bilmeyen insanlara reçete eden kişilerdir.'' //Kaçış Planı

Hayat

''Yirmi sene okursun hayata bi atılırsın, hayat öyle değildir. Bi yirmi sene daha harcaman lazım ki bildiğini unutasın da hayata devam edebilesin. //Cem Yılmaz

İki Bardaklık

Gideceğin her yağmura, kalacağın her buluta, tuttuğun her ele, öptüğün her yanağa, baktığın her bebeğe, sevdiğin her adama, söylediğin her şarkıya, sıktığın her kurşuna, yazdığım satırlar var. Unuttuğun her anıya bende bir hatıra var. Ne olurdu nerede olduğumuzu bilmeden kavuşamamanın acısını içimizde çekseydik. Ne olurdu umudunu yitirmeseydik, sabah açık havaya doğru iki bardaklık çayın.

Tabanca

Kim olduklarını unutma! Kafa karıştıranlar, kelime oyuncuları sen cevap istedin onlar bilmece verdiler. Kuralları biliyorsun, dinlemeye devam ettikçe seni ikna ettiler. Sana bunu yapmalarına izin verme, seni sana karşı kullanmalarına izin verme.

Red Lights / Medyum

Beyinlerimizi gürültüyle dolduruyoruz
Kendimizi tanımadığımızı bile reddediyoruz
Kendinizi sonsuza kadar reddedemezsiniz
Doğru değil mi ?
Zaman geçiyor
Ama hiç ölmeyeceğinizi ve
Her şeyin sonsuz olduğunu düşünüyorsunuz
Ama zaman geçer
Ve sonunda 
O kadar çok zaman geçmiş olur ki
Bir şeyler yapman gerektiğini anlarsın
O zaman uyanırsın

Tek Başına

Hayatımı birileriyle yaşamıyorum, kendi başıma yaşıyorum, sahipsiz ipsiz sapsız tek başına. Her şeyi sormuyorum anı yaşıyorum. Korkmuyorum yarın olacaklardan. Yarının planını yapma gafletine düşmüyorum. Elimde olmayan şeylerin çabasıyla yormuyorum aciz bedenimi. Her planın bir planı olduğunu bildiğimden beridir bu böyle.

Sanatın Yigregi Çün Namaz İmiş

Sanatın yigregi çün namaz imiş hoş pişe
Namaz kılan kişide olmaz yavuz endişe

Tanlanacak dura gelgil elini suya urgıl
Üç kez salavat vergil  andan bakgıl güneşe

Allah buyruğun tutgıl namazın kılıp gitgil
Namazın kılmayınca zinhar varmagıl işe

Evinde helaline beş vakit namaz öğret 
Öğüdün tutmaz ise yazıgu yoktur boşa

Namaz kılmayana sen müslüman demegil
Bin kızılı var ise birisi gelmez işe

Namaz kılmayana sen müslüman demegil
Hergiz müslüman olmaz bağrı deönmüştür taşa 

Yunus imdi namazın sen komagıl kıla gör
Ansızın ecel erer ömür yetişir başa

Yunus Emre

Büyük İnsanlar

Büyüyen insanlar... Büyümüşler... Daha da büyüyecekler. Büyüdüklerini zannedecekler. Oldum işte diyecekler. 

Yürüyecekler... Öyle yürüyecekler ki şu dağları aşan deli sen değil bendim diyecekler. 

Görmüşler... Daha da çok görecekler. Çeşit çeşit insanı görende bilende duyanda anlayan da Hallerine çareler bulan da bendim diyecekler. 

Sen kimsin ki; bilen, duyan, işiten, gören, ben buradayken diyecekler. 

Hızlanan hayatlar seni önlerine çıktığın an ezip geçecekler, yollarına çıkmamak ve o hayatlarla birlikte yaşamamak ümidiyle sevgili dost...

Sistem

Sevmeyeceğim bir işi yapmak için mi çalışayım o sınava ? Sevmeyeceğim bir mesleğe sahip olabilmek için mi gideyim o üniversiteye ? Hayat zaten çok kısa değil mi ? Neden sadece kafama uymayan şeyler kanıtlı doğru gibi üstüme üstüme geliyor? Niye eğlenceli bir gençlik yaşatmadı bu sistem bize? Birey özgür değil miydi oysa... Sizin birey diye tabir ettiğiniz; otuz yaş üstü sizin dayattığınız sistemle bir meslek sahibi olmuş, şuanda işinde gücünde, aslında köle gibi davranışlar gösteren fakat size göre özgür bir birey... Bu saçmalığa kim inanır ? Yani liseye yeni başlayacak bir genç birey değil midir ? Kendi fikirleri doğrultusunda kararlar veremez mi ? Peki lise bittikten sonra... Evet karar veremez, sistem neyi uygun görüyorsa koşar adım ilerler. Sistem bireyler değil köleler yetiştirir, sisteme uyan fikir özgür değil yandaş fikirdir. Sisteme karşı çıkan fikir ise... Bu bir başkaldırış değildir, birey olduğunun farkına varma bilincidir. Evet sisteme karşı çıkan fikir özgür fikirdir. Bireylerin özgür fikirleri, sistemlerin ise sistemli fikirleri vardır.

Bulutlar

Gökyüzüne yakındı evimiz
Yaz akşamları çayımızı
Bulutlar da içerdik
Annem eve geçerdi gece olunca
Biz döşeğimizi bulutlara sererdik

İzzet-i İslamiye

Evladım siz İzzeti İslamiye nedir bilmezsiniz çünkü siz Osmanlıyı görmediniz o dönemde biz yaşadık biz biliriz. (Emin Saraç Hocanın, Hocalarından aktardığı)

Soma

Ölenler bizdendi sizden değil
Ölenler Müslümandı Hristiyan değil
Siz bu ülkenin yüz karaları
Bizim karamızı da karartmayın
Siz bize bulaşmayın 
Biz bize yeteriz
Medet ummadık asırlardır
Ne Yunana ne Ermeni'ye
Nede Rum'a  
Biliriz tohumlarısınız 
Sizden de ummayız bir gram vefa
Dedelerinizi ya gömdük
Ya denize döktük
Size mi yetmeyecek 
Bitmez gücümüz

Unuttu

Öyle isyan etti ki;
Sabrı unuttu
Her hesabın, bir hesabı olduğunu unuttu
Müslüman olduğunu unuttu
Kadere ve Kazaya imanı unuttu
Allah'ı unuttu

Cumartesi

Bugün günlerden Cumartesi

Ne varsın ne yok

Bugün günlerden Cumartesi

Geldiğinin bir ertesi

Bugün günlerden Cumartesi

Ilık nemli havada

Yağmur ve sen

Bugün günlerden Cumartesi

Olsan da olur olmasan da

Bugün günlerden Cumartesi

Açan güneşin sen misin habercisi

Islanan gözlerimin var mı seninle bir ilgisi

Bugün günlerden Cumartesi

Gelsen de olur gelmesen de

Anlattıklarım aklında mı hala

Hala düşlüyor musun beni

Karanlık boş odada

Kendi başına

Sizin orda günlerden hangi gün bugün

Bizim burası bir yağmurlu bir güneşli

Ama her gün Cumartesi

Uslanmayan cümleler mi buluyor beni

Yıllar mı geçiyor

Günler daha bitmeden

Sevda bu yıl hangi şehirde

Saat kaçta gelir

O ılık mavi

Gökkuşağı yok mu sizin mevsimde

Bizim buralar hep gökkuşağı

Burada mevsim gökkuşağı

Aylar yağmur

Günler hep Cumartesi

Gelsen de Cumartesi gelmesen de Cumartesi

Enderun Okulu

Dünyanın en büyük arşivi olan Osmanlı Arşivi'ni, bizler doğru dürüst incelememişken, 1000'e yakın Amerikalı ile 100'e yakın İsrailli tarihçi yıllarca didik didik etmişlerdir. Bugün ABD'de sadece ''Enderun Okulu'' hakkında hazırlanan uzman eserlerinin ve doktora tezlerinin sayısı 350 tanedir.  //Necati Özfatura - Yeşilay Dergisi Ekim/1992

Avrupa'da Akıncı Korkusu

1534 yılında Viyana'daki St. Stephen Katedral'inde, Osmanlı akıncılarının yaklaştığını görüp çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyet ihdas edilmiştir. Bu memuriyet ancak 1956 yılında, Viyana Belediye Meclisince, ''Artık bir Osmanlı tehlikesi kalmadığından, bu vazifenin lüzumu yoktur.'' diye bir karar alınarak iptal edilmiştir. //İbrahim Refik - Akıncı Millet

Cemil Meriç - Jurnal

''Nazım'ı da o yıllarda... okudum, anlamadım ve sevmedim. On dokuzunda putperesttir insan. Kozasını yırtmak ister. Kanatlarını tutuşturacak bir alev arar pervane. Nazım yeniydi ve her yeni gibi düşmanları vardı, dostları vardı. 936'da ben çocuktum, o devdi. Nazım bir davanın kanatlarında yükseldi, şairi mitoslaştıran uğradığı zulümler oldu.'' (12.10.1963)

Cemil Meriç - Bu Ülke

''Bir adamı tanımak için, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse. Hayatın maddi olaylarıyla ancak kronoloji yapılabilir. Kronoloji aptalların tarihi.''